Türkiye Madenciler Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Güven Önal ile Cerattepe’deki madencilik faaliyetlerine ilişkin açıklamalarda bulundu.
Önal, Cerattepe’de yapılacak madenciliğin Artvin’e zarar vermeyeceğine aksine büyük yararlar sağlayacağını açıkladı. Cerattepe’de madencilik konusu ülke gündemindeki yerini koruyor. Son günlerde ulusal basına Rize Bölge İdare Mahkemesi’nin Bilirkişi raporunun olumlu olacağına dair çıkan haberlerin ardından Türkiye’de madencilik alanında hocaların hocası olarak bilinen Türkiye Madenciler Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. Güven Önal açıklamalarda bulunarak Cerattepe’de yer altı madenciliğinin yapılacak olmasından dolayı madenciliğin Artvin’e zarar vermeyeceğini aksine Artvin’e büyük katkılar sağlayacağını söyledi.
Ülkemizde madenciliğe adanmış, bu alanda önemli çalışmalarda bulunmuş, madencilik eğitimi alanında ise ülkemizin en önemli hocalarından biri olan Prof. Dr. Güven Önal ile Cerattepe Maden Projesi’ne ilişkin Bilirkişi raporunun olumlu çıkmasının ardından bir olumlu raporu da kendisi verdi. Daha önce de ilimize gelen, bu alanda önemli araştırmalar yapan ve ilimizin gündeminde yer alan Cerattepe’de madencilik faaliyetleri konusunda önemli bilgi birikimine sahip olan Prof. Dr. Güven Önal’a ilimizdeki ve ülkemizdeki madencilik faaliyetlerine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cerattepe’de maden çıkarılmalı mı çıkarılmamalı mı? Madencilik faaliyetleri ilimize ve ülkemize neler katabilir? Cerattepe’de maden çıkarılır ise ne tür zararlar verebilir? Bu zararlar bertaraf edilebilir mi? Madencilik faaliyetlerinden dolayı oluşabilecek zararları karşısında neler yapılabilir? Ve bu zararlar nasıl bertaraf edilebilir? Cerattepe’nin altındaki zenginlik mi yoksa üstündeki zenginlik mi önemli?” konularında açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Güven Önal, Artvin ve bölgeyi çok iyi tanıdığını, Artvin Cerattepe bölgesini de çok iyi bildiğini ifade etti.
Prof. Dr. Güven Önal; “Artvin’i ve bölgeyi tanıyorum. Bölgenin Maden açısından zenginliği bölgedeki volkanik kökenli asitik kayaçlardan kaynaklanıyor. Bu tür bir jeolojik yapıda, sülfür mineral yataklarının bulunması doğaldır. Bölgede, Bakır, Kurşun, Çinko, Altın, Gümüş gibi madenler bulunabilir. Bölgede halen işletilen madenler olduğu gibi, yeni madenlerde bulunabilir.
Cerattepe bölgesini biliyorum burada önemli bir altın ve bakır maden yatağı bulunuyor. Cominco şirketi zamanında burayı ziyaret ettim. Maden yatağının Milli Park sınırları içinde olduğunu biliyorum. KBİ adına (Karadeniz Bakır İşetmeleri) yaptığım araştırmada buranın KBİ tarafından satın alınarak yer altı işletmesi yapılıp cevherin Murgul’a nakledilmesini önermiştim” diye konuştu.
Cerattepe’de yeraltı işletmesi ile maden çıkarılmasının uygun bir proje olduğunu belirten Güven Önal; “Cerattepe’de yeraltı maden işletmesi kurulabilir. Maden’in giriş kısmı milli park sınırları dışında seçilir, çevreye, ormana ve yer altı suyuna zarar vermeden üretim yapılabilir. ABD’de Dead Walley bor madeni ve Avusturya’da Mittersiel Wolfram madeni milli park sınırları içindedir. Paris’in 10 km yakınında Jips madeni, Yeni Zelanda’da şehir içinde altın madeni işletilmektedir. Bu şekildeki madenlere bir dolu örnek verilebilir. Türkiye’de de Bergama Altın Madeni Ovacık Köyü yanında Murgul Bakır Madeni Murgul ilçesi üzerinde, Küre bakır madeni Küre ilçesine 1-2 km mesafede, Soma Kömür madenleri Soma’nın içinde yer almaktadır. Bu örnekler çoğaltılabilir” dedi.
Prof. Dr. Güven Önal açıklamalarının devamında; “Açık ocak olmadığına göre, hiçbir şekilde heyelanlar tetiklenmez, uygun bir proje ile yapıldığında, su kaynakları kesinlikle etkilenmez. Yer altında yapılacak patlatmalar uygun yöntemler kullanıldığında, gürültü ve titreşim etkisi en az düzeyde olur. Bütün bu hususlar ÇED çevresinde incelenip, yapılan proje ve önlemlerin uygunluğu, ÇED olumlu raporu ile doğrulandığında, çevre ile ilgili her türlü önlem alınmış demektir. Şuan mahkeme aşamasında olan bu konuda benim genel kanaatim mahkemenin de maden çıkarılması yönünde bir karar vereceği yönündedir. Bende yeraltı madenciliği yapılması gerektiğine öteden beri inanıyordum.
ÇED olumlu belgesinde çevreye en zararsız bir biçimde madenin çıkarılabileceği belirtilmiştir. ÇED’de belirtilen kurallara uyulması devlet tarafından denetleneceği gibi stk ve halk aracılığıyla da denetimler yapılabilir. Ülkemiz madencilikte çok iyi noktalara gelmiştir. Bu konuda korku yaratılmasını doğru bulmuyorum” dedi.
Sondaj, alanda heyelanı kesinlikle tetiklemez
Madenin nasıl çıkarılacağı konusunda da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Güven Önal, “Arama sondajı 5-10 cm çapında bir delik delinerek yapılır. Sondaj makinasının yerleştirilmesi için 20-30 m2’lik bir alan gerekir. Bu nedenle çevreye bir zarar vermesi söz konusu olamaz. Sondaj sırasında kimyasal kullanılmadığından yer altı suyuna da zarar vermesi beklenemez. Sondaj, heyelanı kesin olarak tetiklemez.
Bu bölgede madencilik faaliyetleri doğal ormanlara zarar vermez
Yeraltı olarak işletilecek madenin doğal ormanlara zararı olmaz. Ancak yer üstü tesisleri için sınırlı sayıda ağaç kesilebilir. Bunların yerine de yenilerinin dikilmesi gerekir.
Çevreye zarar vermeden yapılacak maden işletmesine, Artvin’de oturan birisi olarak razı olur ve bu faaliyeti desteklerdim. Çünkü bu faaliyet tüm Artvin’in ekonomisini büyütecek ve halkın refahını arttırdığı için Artvin’den göçü önleyecektir. Bir yerde, maden işletmesi, oradaki, esnafa, manava, bakkala, tamirciye, tümüyle tüm sektörlere hareket ve iş sağlamaktadır. Örnek olarak yakındaki Çayeli gösterilebilir. Ayrıca aynı şirketin Murgul ilçesinde yer altı işletmeciliği yaptığını da biliyoruz. Benzer coğrafyada görülüyor ki doğru yöntemler uygulandığı zaman çevreye ve insan yaşamına madencilik zarar vermemektedir.
Artvinlilerin bu safhalarda, yatırımcıyı desteklemeleri, çevreye aykırı gördükleri hususları açıklayıp, önlemeleri ve dışarıdan gelecek tahrik ve yanıltmalara karşı dikkatli olmaları gerekir. Artvin halkına aracılığınızla selam ve saygılarımı iletmek istiyorum” diyerek açıklamalarını tamamladı.