Müze Müdürü Mehmet Çavuş’un yaptığı yazılı açıklamada şöyle denildi: “25x3.10 metre boyutlarında ortaya çıkarılmış olan yolun, batısı cephesinde yolla bağlantılı ve yola paralel sıra dükkanlar ile ayrıca pişmiş toprak künk boru sisteminin de tespit edildiği sondaj kazı çalışmalarında, Roma Döneminden İslami Dönemleri de kapsayan kültür katmalarının varlığı belirlenmiştir.
Deniz Kapısı olarak adlandırılan tarihi Kleopatra Kapısının 215 metre kuzeydoğusunda ve kapı ile aynı aksta ortaya çıkan kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzantı veren bazalt taştan yapılan yolun, antik dönem Tarsus Kentinin hemen güneyinde yer alan Regma (Aynaz) gölü ve Kydnos (Berdan) Nehri vasıtasıyla Akdeniz deniz ticaretine ve Mersin güzergahına ulaşımı sağlayan şehrin merkezindeki ana arterlerden birisi olduğu anlaşılmıştır.
Sondaj kazısında çıkarılan söz konusu antik yol, Tarsus Müze Müdürlüğü başkanlığında Selçuk Üniversitesinden Prof Dr. Levent ZOROĞLU’nun bilimsel danışmanlığında 1993- 2003 yılları arasında gerçekleştirilen ve kazı çalışmalarında ortaya çıkarılan, 6,5 metre genişliğinde, 60 metre uzunluğunda, balık sırtı formunda ve belirli aralıklarla logarları mevcut olan 0.70x1.70 metre ölçülerinde kanalizasyon sistemine sahip, poligonal teknikte bazalt taşlardan yapılmış, her iki kenarda da konglomera taşlardan iç bükey formlu yağmur kanalları bulunan ve bugün modern Tarsus’un tam ortasında, kentin kültür dokusunun zenginliğinin bir kesitini oluşturan ve Tarsus’un simgesi konumunda bulunan Antik Cadde ile aynı özellikleri taşımaktadır” dedi.