İslâm âlemini mânevî bir heyecan ve hareketliliğe sevk eden kutlu mevsim Üç aylara girmiş bulunuyoruz. Böylesi feyizli günlere eriştirdiği için yüce Rabbimize nâmütenahî şükrediyoruz.
Bilindiği üzere; İnsanlar içinde Özel insanlar olduğu gibi, bazı zamanlar ve mekânlar da özeldir. Kutsal mekânlar vardır, o mekânlara ayrı bir hürmet gösterilir. Zamanı da Allah (c.c.) yaratmıştır. Gözümüzü açıp kapayacak kadar kısa bir zaman dilimi dahî çok değerlidir. Ancak öylesine özel ve kutlu anlar, gün, gece ve aylar vardır ki, onları büyük bir fırsat ve ganimet kabul edip değerlendirmek gerekir.
İşte idrak ettiğimiz Üç aylar denilen “Recep, Şâban ve Ramazan ayları, diğer aylardan Allah indinde çok daha kıymetli ve faziletlidir. Bunu Hz.Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle bildirmiştir: “Recep ayının diğer aylara fazileti, Kur’an’ın diğer kitaplar üzerine fazileti gibidir. Şâban’ın öteki aylara fazileti, benim diğer peygamberler üzerine faziletim gibidir. Ramazanın öteki aylar üzerine fazileti ise, Allah Teâlanın yarattıkları üzerine fazileti gibidir.”
Diğer bir Hadis-i Şerif’te Hz.Peygamberimiz (s.a.v.):”Recep Allah’ın ayıdır. Şâban benim ayımdır. Ramazan ise ümmetimin ayıdır.” Buyurmuş ve sık sık şu duayı okumuş, ümmetine de tavsiye etmiştir. “Allahım! Recep ve Şâban’ı bizlere mubarek eyle ve bizi Ramazan’a eriştir.”
Bu ve diğer pek çok Hadis-i Şeriflerden ve İslâm büyüklerinin sözlerinden anlıyoruz ki; Recep günahları terk ile tövbe için, Şâban ahde vefa ile amel için, Ramazan da sıdkı-safa ile kat kat sevaba nail olmak için büyük bir vesiledir. Örnek vermek gerekirse; Recep tohum ekme, Şâban sulama, Ramazan ise hasat ayıdır.
Recep ayında, hiçbir ayda bulunmayan bir özellik vardır. İçinde iki kandil barındırmaktadır. Recep ayının ilk Cuma gecesi REGÂİP KANDİLİ, yirmi yedinci gecesi de MİRAÇ KANDİLİDİR. Dolayısıyla bu ayda dualar makbül olur. Tövbe ve istiğfarla günahlar affolunur. İşlenen sevapların ecri de kat kat verilir. Nitekim Hz.Peygamberimiz, Ramazan orucu haricinde en çok Recep ve Şaban aylarında oruç tutardı.
Peygamber Efendimize (s.a.v.) “Recep Allah’ın ayıdır.” Buyurdunuz. Bu ne demektir? diye sorulunca, şu açıklamayı yapmıştır: “Evet Recep Allah’ın ayıdır. Çünkü mağfiret ayıdır. Bu ayda Peygamberlerin duası kabul edilmiş ve Allah dostlarını bu ayda düşmanlarından kurtarmıştır. Bu ayda oruç tutana üç lütuf vardır. Günahlarını mağfiret eder, kalan hayatında onu korur, mahşerde susuzluk çekmez.”
Recep ayının ilk Cuma gecesine tesadüf eden REGÂİP KANDİLİ Resûlüllah Efendimizin nübüvvet ve risâlet nurunun, pederi Abdullah’tan Annesi Amine’ye intikal ettiği gecedir. Sözlük anlamı: Allah’ın nimet ve rahmetinin mümin kullarına bol bol verildiği ve çok rağbet edilen gece demektir.
Nitekim Hz. Peygamberimizin doğumundan önceki yıllarda şiddetli kıtlık ve yoksulluk hüküm sürüyordu. İnsanlar bunalım içinde sıkıntıdaydı. Peygamberimizin doğum yılında Cenab-ı Hak bolluk ihsan etti. Bir genişlik ve rahatlama görüldü. Yüzler güldü, gönüller neşelendi.
Her kandilde olduğu gibi, Regâip kandilinde de geceleyin melekler yeryüzüne inerler, Kâbe-i muazzama civarına, ibadet ve zikir meclislerine gelirler. Kandili ihya için uyumayan ve ibadetle meşgul olan müminleri ziyaret ederek, onlar için dua ve niyazda bulunurlar.
Şu halde meleklerin ve diğer ruhanilerin teşrif ettikleri mübarek gecelerde, tembel ve gâfil bir şekilde yatmak yerine, gönül kandillerimizi yakarak; dua, istiğfar, zikir ve ibadetle meşgul olmalıyız. Mümkünse ihlâs hatmi okumalı, Tesbih namazı kılmalı, hatta fırsat buldukça “Hatmi-Enbiya” yapmalıdır.
Recep ayının başında, ortasında ve sonunda oruç tutmak çok sevaptır. Hatta Eyyam-ı biyz denilen 13, 14 ve 15. günlerde oruç tutma sünnetini yerine getirenler pek çok kalbî ve bedenî hastalıktan şifa bulurlar.
Ülkemizde ve dünyanın her yerinde huzur ve barışa ihtiyaç duyulan bir dönemde, mübarek günlerin rahmet ve bereketiyle nisan yağmurları gibi gönüllerin yeşerip nurlanması umuduyla okuyucularımın ve İslâm âleminin üç aylarını ve REGÂİP KANDİLİNİ kutlar, sağlık, başarı, mutluluk ve mağfiret dileriz.
http://www.sondajcilar.com/ Yönetimi